Türkiye Ekonomisine Genel Bakış 2024

14 Mart, 2024
0 Yorumlar

Türkiye Ekonomisine Genel Bakış 2024

2023 yılı, Türkiye ekonomisinde son 6-7 yıldır uygulanan makroekonomik politikaların yönünün değiştiği bir yıl oldu. Mayıs 2023 seçimlerinin ardından değişen ekonomi yönetimi geleneksel politikalara dönerken, TCMB de enflasyonla mücadele açısından yeni bir faiz uygulamasına geçti. ihale sürecine girdi. Haziran ayında yüzde 8.5 olan politika faizinin yıl sonunda yüzde 4.5'e, Ocak 45'te ise yüzde 2024'e yükselmesi, para politikasında ciddi bir sıkılaştırmaya yol açtı. Şubat 2024'te TCMB'de yaşanan ani başkanlık değişikliği sonucunda Gaye Erkan istifa etti ve göreve başkan yardımcılarından Fatih Karahan atandı. Bize göre bu değişiklik politika değişikliğine yol açmayacak.

Bu politika değişikliğinin ülke risk primi üzerindeki etkisini de gördük. Daha önce 900 baz puana yükselen TC CDS, Mayıs'taki 700 baz puandan yıl sonunda 300 baz puanın altına geriledi. Ülke risk primindeki bu düşüşün kalıcı olmasını ve 2024 yılında ülke kredi kalitesinde kademeli bir artış olmasını bekliyoruz.

Yeni ekonomi yönetiminin para politikası alanında attığı adımların yanı sıra, hem içeride hem de dışarıda üst düzey istişareler yürütmesi piyasalara olumlu yansıyor. Bu süreçte yurt içi sermaye ihtiyacının bir kısmının karşılandığını ve 98 yılı Mayıs ayında 2023 milyar dolar olan TCMB rezervinin yıl sonunda 145 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. (Son veriler: 137 milyar dolar, Ocak 2024). Uzun süredir ödemeler dengesi baskısı altında olan Türkiye ekonomisinin döviz ihtiyacının geçen yıla göre daha rahatladığı bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz.

Enflasyon cephesinde ise hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2023 yılı başarıyla tamamlandı. Türkiye ekonomisinde enflasyonun yılı yüzde 65 seviyesinde tamamlaması ve yıl içinde yüzde 75'e yükselmesinin ardından yaz aylarında hızlı bir düşüş bekliyoruz. Sonuç olarak 2024 yılını yüzde 48 civarında yıllık enflasyonla kapatmayı bekliyoruz.

Uzun süredir büyüme yönünde baskı altında olan imalat sektörünün 2024 yılında güçlü bir performans sergilemesi pek mümkün görünmüyor. Hem kredi faiz oranlarındaki artış hem de asgari ücret artışının önemli bir maliyet unsuru olması, sektördeki büyümenin önemli olduğunu gösteriyor. İhracat tarafında ise özellikle dış pazardan gelen talep eksikliği, 2024 yılındaki zayıf performansın 2023 yılında da devam edeceğine işaret ediyor.

Yurt içi talebin önemli bir bileşeni olan hanehalkı tüketimi, yavaşlayarak da olsa büyümeye en güçlü katkıyı sağlayan kalem olmayı sürdürüyor ve gücünü koruyor. Yurt içi talebin aşırı canlılığı ve enflasyon ortamında talebin öne itilmesi enflasyonla mücadeleyi daha da zorlaştırıyor. 5'te yüzde 2023'e yakın büyüyecek olan ekonominin 3'te yüzde 2024'e yavaşlamasını bekliyoruz.

Mali tarafta, 2024 yılı için tahmin edilen resmi OVP rakamına (GSYH'nin %6.4'ü) orantılı bir bütçe açığı üzerinde çalışırken, cari açığın 30 yılında 35-2024 milyar dolar aralığında olmasını bekliyoruz. ekonomide bir yavaşlama.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 2024 yılı para politikası metninde parasal sıkılaştırmanın devam edeceği belirtilirken, niceliksel sıkılaştırmanın da devam edeceği mesajı veriliyor. 2024 yılında para politikası açısından kritik soru işareti gevşemenin ne zaman başlayacağı olacak.

2023 yılı Türkiye'de para politikası açısından hareketli bir yıl oldu. Yılın ilk yarısında, seçimlere doğru bir süredir uygulanan gevşek para politikası devam etti. Bu dönemde gevşek para politikasının etkisiyle enflasyon yüksek seyrini sürdürdü. 85'de yüzde 2022'e ulaşan yıllık enflasyon, 2023'ün ilk yarısında baz etkisi nedeniyle gerilese de manşetlerde kaldı.

Politika faizlerindeki artış kredi ve mevduat faizlerine de yansıdı. Ortalama mevduat faizi yüzde 50'yi aşarak son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. TCMB bu dönemde parasal sıkılaştırmanın yanı sıra niceliksel sıkılaştırma tedbirleri de uygulamıştır. Piyasada çeşitli nedenlerle fazla likidite bulunurken, TCMB çeşitli yöntemlerle bu fazlalığın piyasadan çekilmesi yönünde adımlar attı. 17 yıl aradan sonra yeniden uygulanan TL depo alım ihalesi de bu adımlardan biri olarak öne çıktı.

2023 yılı para politikası açısından böyle bir ortam olurken dikkatler 2024 yılına çevrildi. 2024 yılına ilişkin ilk sinyaller para politikasının sıkı kalacağına işaret ediyor. TCMB'nin son dönemdeki faiz kararlarında verdiği yönlendirme de bu yöne işaret ediyor. TCMB sıkılaştırmanın yakın zamanda tamamlanacağını belirtirken, 2024 yılında da sıkılaştırmanın devam edeceğini ifade etti. Enflasyon beklentilerinde ılımlı bir iyileşme yaşanırken, enflasyondaki yüksek patikanın 2024 yılında da devam edeceği yönünde genel bir beklenti var. Bu çerçevede TCMB, enflasyonun Mayıs 70'te yüzde 2024 seviyesinde zirveye ulaşacağına inanıyor. Tüm bunlar, sıkı para politikası duruşunun 2024 yılının önemli bir bölümünde devam edeceği görüşünü destekliyor.

Ancak parasal sıkılaştırmanın yanı sıra niceliksel sıkılaştırmanın da devam etmesi bekleniyor. TCMB'nin ilk TL depo alım ihalelerine ilgi var gibi görünüyor.

2024 yılında dünyanın birçok ülkesinde seçmenler sandık başına gidecek. Küresel piyasalar açısından ABD seçimleri yakından izlenecek.

Dünya, Ocak ayında Tayvan'dan başlayıp Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimine kadar 40 ulusal seçimde oy kullanacak. Çeşitliliği dünya nüfusunun yüzde 41'ini ve GSYİH'nın yüzde 42'sini temsil eden seçmenler, gelecek yıl yeni bir lider seçme şansına sahip olacak.

Türkiye'de Kredi Notu Haberleri ölçekli

Son yıllarda Türkiye, finansal yapısında önemli bir evrime tanık oldu; kredi notu, kredilendirme uygulamalarının ve finansal katılımın şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadı. Kredi puanlama mekanizmalarındaki son gelişmeler, yalnızca ülkenin ekonomik gelişimini yansıtmadığı, aynı zamanda tüketiciler ve işletmeler için geniş kapsamlı etkileri olduğu için özellikle ilgi çekicidir. Gelin Türkiye'de kredi notlandırmasına ilişkin son gelişmelere ve yansımalarına bir göz atalım.

1. Kapsamlı Kredi Raporlamasına Giriş:

Türkiye'de kredi derecelendirme alanında yaşanan en önemli gelişmelerden biri kapsamlı kredi raporlama sistemlerinin devreye girmesi olmuştur. Bu sistemler, bir kişinin kredi itibarına ilişkin bütünsel bir görünüm sağlamak için kredi kartı ödemeleri, kredi geri ödeme geçmişi ve diğer finansal işlemler dahil olmak üzere çok çeşitli finansal verileri toplar. Geleneksel kredi puanlama modellerinden bu değişim, borç verenlerin daha bilinçli kararlar almasına olanak tanıdı ve bu da sınırlı kredi geçmişine sahip borçlular için krediye daha fazla erişim olanağı sağladı.

2. Finansal Katılıma Artan Odaklanma:

Kapsamlı kredi raporlamasının uygulamaya konması, Türkiye'de finansal tabana yayılmanın artırılmasına yönelik çabaları da teşvik etmiştir. Kredi verenler, kamu hizmeti ödemeleri ve cep telefonu kullanımı gibi alternatif veri kaynaklarını kredi değerlendirmelerine dahil ederek, krediyi nüfusun daha önce yetersiz hizmet alan kesimlerine genişletebilir. Bu kapsayıcı yaklaşım yalnızca ekonomik büyümeyi teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda bireylerin ve küçük işletmelerin finansal sisteme daha aktif katılımını da sağlıyor.

3. Kredili Eğitimin Artan Önemi:

Kredi puanlaması Türkiye'nin finansal ortamında daha yerleşik hale geldikçe, tüketiciler arasında kredi eğitimi ihtiyacının giderek daha fazla farkına varılıyor. Kredi puanlarının nasıl hesaplandığını, bunları etkileyen faktörleri ve olumlu bir kredi geçmişi sürdürmenin önemini anlamak, finansal durumlarını iyileştirmek isteyen bireyler için vazgeçilmez hale geldi. Sonuç olarak finansal okuryazarlık girişimleri ve eğitim kampanyaları Türk kredi ekosisteminin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Kredi Puanı Haberleri ölçeklendirildi

4. Teknolojik Gelişmeleri Kucaklamak:

Teknolojik yenilikler de Türkiye'de kredi notunun gelişiminin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Fintech girişimlerinin ve dijital borç verme platformlarının yükselişi, tahmin doğruluğunu artırmak ve borç verme süreçlerini kolaylaştırmak için büyük veri analitiğinden, makine öğreniminden ve yapay zekadan yararlanarak kredi puanlamaya yenilikçi yaklaşımlar getirdi. Bu ilerlemeler yalnızca kredi onaylarını hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda kredi verenlerin müşterilerinin farklı ihtiyaçlarını daha etkili bir şekilde karşılayabilmelerine de olanak tanıyor.

5. Düzenleyici Çerçeve ve Tüketicinin Korunması:

Bu gelişmelerin ortasında düzenleyici gözetim ve tüketicinin korunması temel kaygılar olarak ortaya çıktı. Türk makamları, tüketici mahremiyetini korumak ve verilerin kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla kredi bilgilerinin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasına ilişkin sağlam düzenlemeler uygulamaya koymuştur. Ayrıca, kredi raporunun zorunlu olarak açıklanması ve uyuşmazlık çözüm mekanizmaları gibi önlemler, bireylerin kredi raporlarında yanlışlık veya tutarsızlık olması durumunda başvuruda bulunabilmesini sağlamaktadır.

6. Zorluklar ve Gelecek Görünümü:

Türkiye'nin kredi puanlama ortamında kaydedilen ilerlemeye rağmen, halen çeşitli zorluklar devam etmektedir. Kredi verilerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak, gizlilik endişelerini gidermek ve sorumlu kredi verme uygulamalarını teşvik etmek, süregelen öncelikler olmaya devam ediyor. Dahası, finansal ekosistem gelişmeye devam ettikçe paydaşların ortaya çıkan risklere ve zayıf noktalara karşı dikkatli olmaları gerekmektedir.

Türkiye CDS'si (beyaz çizgi) ve Gelişmekte Olan Ülkeler Bileşik CDS'si (sarı çizgi)

cdleri